Dünyada internet kullanımı, elektrik ve su kadar hayati bir ihtiyaç haline geldi. Peki, giderek yaygınlaşan teknolojinin sunduğu sosyalleşme avantajları, yalnızca bilgi paylaşımı için mi kullanılıyor? Yeni Tanin, sosyal medya uygulamalarıyla birlikte gençler arasında gitgide popüler hale gelen küfürbazlık dosyasını açtı.
Küfür neden bu kadar yaygınlaştı?
2019 yılında Akdeniz İletişim Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmaya göre küfür, üniversite öğrencilerinin günlük rutin iletişim yöntemi haline gelmiş durumda. Çocuklar üzerinde yapılmış benzer bir araştırma ise küfür kullanımının nedenlerini şöyle sıralıyor: dikkat çekme ihtiyacı, büyümenin ispatı, kabul edilme kaygısı, olumsuz duygular ve anlamını bilmeden tekrar edilen kelimeler.
Konya Karatay Üniversitesi’nden bir grup akademisyenin yayımladığı “Sosyal Medyanın Gençlerin Düşünce ve Değerlerine Etkisi” makalesinde de sosyal medya gençlerin kimlik arayışı sürecinde rol modeller seçtikleri en önemli platformlar arasında sayılıyor.
Buna rağmen gençler üzerinde sosyal medyanın yarattığı etkiler ise; gerçeklik algısının bozulması, yalnızlık duygusunun artması, ahlaki değerlerden uzaklaşılması, şiddet ve cinsellik içerikli mesajlara maruz kalınması, psikolojik sorunlar yaşanması olarak sıralanıyor.
We Are Social 2023 raporuna göre Türkiye’de günde ortalama 7 saat 24 dakika internet kullanılıyor. Ayrıca, toplam nüfusun 73,1’i aktif olarak sosyal medya kullanıyor.Platform popülerliği verileri ise şaşırtıcı: Buna göre, “cringe” olarak tarif edilen utanç verici içeriklerin yer aldığı sosyal platform “TikTok” kullanımında Türkiye dünyada ilk üçe giriyor. Araştırmaya göre kullanıcı başına aylık sosyal medya kullanımında ilk sırayı 21 saat 24 dakika ile Instagram alıyor. İkinci sırada ise 20 saat 54 dakika ile TikTok almış durumda. Bu sıralama YouTube, WhatsApp ve Facebook ile devam ediyor.
Efendilik demode ve sıkıcı mı?
Dünyanın altını üstüne getiren teknolojik gelişmeler öngörülemeyecek bir hızla değişiyor. Türkiye’de nüfusun önemli bir bölümü, temel besin kaynaklarına erişmekte zorlanırken; son model akıllı cep telefonları alışveriş listelerinin hala başında yer alıyor. Son günlerde, Apple tarafından üretilen akıllı cep telefonuna 76 bin TL’nin üzerinde fiyat biçilmesi kamuoyunda uzun süre tartışılmıştı.
Yaşanan tüketim çılgınlığı sadece alışverişle sınırlı değil. Araştırmacıların, 90’lı yıllarda 50 dakika olarak ölçtüğü dikkat süresi, her geçen yıl düşüyor. TikTok, YouTube Shorts, Instagram ve Facebook hikayeler gibi bir dakikayı geçmeyen yeni içerik eklentileri bu süreyi onda biri oranına düşürmüş görünüyor. Bazı araştırmacılar, sosyal medyaya maruz kalan 18 yaş altı gençlerde etkili dinleme ve odaklanma sürelerinin saniyelerle ifade edilebileceğine dikkat çekiyor.
Hızla tüketilen ve yenisine saniyeler içinde ulaşılabilen içerik tüketiminin, gençleri daha kısa dinlemeye ve konuşmaya sevk ettiği öngörülüyor. Bu da, ifade biçimlerini de etkiliyor. Gençler, duygu durumlarını dikkat dağınıklığı, düşünmekteki isteksizlik ve uzun cümlelerin zaman kaybı olarak görülmesi ve okuma-yazma alışkanlığındaki zayıflık nedenleriyle küfrederek açıklıyor. Yanı sıra, toplumda beyefendilik ve hanımefendilik olarak adlandırılan nezaketli iletişim yöntemi gençlerin büyük çoğunluğu tarafından sıkıcı ve demode bulunuyor.
Kolektif ciddiyetsizlik
İletişim kurma becerileri önemli ölçüde körelen ve sosyal “çöplerle” beslenen gençlerin sosyal medyada “kendilerini ifade ederken” en çok kullandıkları sözcükler ise küfürlerin kısaltmaları. We Are Social 2023 Türkiye raporunda, Türkiye’deki kullanıcıların yaklaşık yüzde 50’sinin boş zaman doldurmak amacıyla internette zaman geçirdiği ifade ediliyor.
Ayrıca BoomSocial verilerine göre, Twitter’da en çok kullanılan sözcüklerin başında “aq” ifadesi geliyor. Özellikle cümlelerin sonunda kullanılan bu ifade, noktalama işaretleri kadar yaygın. Dejenerasyonu gözler önüne seren ifade biçimlerinden bir diğeri ise uygunsuz alaycılık olarak gözlemleniyor. Uzuv eksikliği, detone bir ses, kötü bir saç modeli hatta ekonomik dezavantajlar bile sosyal medyada alay için yeterli.
Kültürel çürümenin önüne geçilmeli.
Gençlerin sosyal medyanın yanlış kullanımı kaynaklı yaşadıkları sorunlar dolayısıyla ebeveynler endişeli. Aileler, devletin ilgili kurumlarının toplumsal çürümeye dönüşen bu sorunlar yumağıyla ilgili radikal tedbirler almasını ve okullarda bu soruna çözüm olabilecek eğitimler düzenlenmesini bekliyor.