Anlamını kaybetmiş bir zamanda kalan tek değer Türkçülük iken, siz yönsüz kahramanlığı seçtiniz. Siz Türk milletinin yalnız tarih yapraklarında kalmasını seçtiniz. Dönenler arasında durdunuz. Bir yabancı içinizde uyandı, aldandınız. Aldanmak bir maceradır ama sizinki umutsuzluktur. Umutsuzluğunuzu hayasızlığa vardırdınız, ondan kurtulmak için onu bir ilke yaptınız.Görmek istediğiniz tek sabaha uyandınız, ona dilediğiniz anlamı verdiniz. Hakiki macera nedir, bilir misiniz? Hakiki macera saniyenin onda biri kadar sürer. Siz bunu hiçbir zaman bilemeyeceksiniz. Korkakların sözleri eylemlerinin rengini alamaz. O kadar cesaret gösterebilse idiniz, kaç hayat yıllardır gölgenizle kararmazdı.
Değerlere sadık kalmamak rahatlığını gösterdiniz. Kendinizle birlikte getirdiğiniz tek şey değersizliğiniz oldu. ‘Ot, b.. için can verilir mi, ya hu!’ diyenlerle aynı kabın içinde yoğruldunuz. Hiçbir karşılık beklemeden sahip çıkanları hain ilan ettiniz. Destanların isimlerini aldınız, çileden çıkartan bir anlam verdiniz. Sayenizde kimi tatlısına, kimi limonlu salatasına malzeme yaptı. Herkes sustu, size iki türlü alçalmadan birini seçmek kaldı. Yaptıklarınız kadar yapmadıklarınızla da alçalttınız. Gözleriniz Türk tarihine bin yıllık baktı, bakabildi. Kendi biricikliğinizi ve güçlerinizi kavrayamadınız. Güç ve dirim veren soysuz kanların alevlerinde eridiniz. Onun bunun peşinde zavallı birer rakam haline geldiniz. Akılsızlığınızın boşalttığı dört bir yanı şahsiyetsizliğiniz doldurdu. Ne olduğunuzu söyleyemediniz ama ne olmadığınızı söylediğiniz oldu.
İçine atıldığınız ateş, çoktandır hazırlandığınız Türk tarihinin verdiği hükümleri tersine çevirmek gayreti ile Türklerin başka soylardan üstünlüğünü kabul edilemez buldu. Millet denilen pek çok topluluk millet olmadığı gibi, milletinin kuruluşunu ırkına dayandıranlar da vardır. Balkan savaşında Arnavutları, dünya savaşında Arapları unuttunuz. Hem siyasî, hem fikrî ve hem de pratik Türkçülük yapılmasını en büyük tehlike saydınız. Türk olmayan unsurları yüreklendirdiniz. Devletin her türlü kademesinde görev verdiniz. Hiçbir zaman Türk milletinin üstünlüğü ve büyüklüğü düşüncesini hâkim kılmadınız. Arap, Kürt, Laz, Çerkez, Pomak, Gürcü, Arnavut, Çingene, Boşnak idi yalnız düşündüğünüz. Ama başarılmamış bir görevden beklediğiniz bir şey olamaz.
Ne yazık ki, millet olmayanı millet yapmak istemek hâlâ onca uzun, acı, tecrübelerden ders alınmadığının izahıdır. Küstah Türk düşmanları, en büyük harikayı, en yüksek şerefi anlayamaz. Türkçülük gündelik siyaset yapmak isteyenlerin denemeler yapacağı bir saha olmadı, olamaz. Zira Türkçülerin davaları gündelik değil, millîdir. Kimse Türkçüleri ihanet içinde gösteremez. Türkçüler toprağında gözü olanları sevmedi, düşmanlık edenleri dinlemedi, düşman olan ile dost olmadı. Yabancı hayranlarının hastalıklı fikirlerine geçit vermedi. Özü Türk olmayan ile milli mirasın hayalini kurmadı. Türklüğü savunanlar hiçbir zaman tüccar olmadı.
